İlk çocukluk yıllarında başlayan ve genellikle ergenlik döneminde de devam eden dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu; Aktiviteleri düzenlemeyi, dürtüleri kontrol etmeyi ve dikkati sürdürmeyi zorlaştıran gelişimsel ve kronik bir bozukluktur. (Barkley ve diğerleri, 1992). DEHB tedavi edilmezse iş, okul ve evlilik sorunlarını beraberinde getirir. Kişi beklenen akademik başarıya ulaşamaz, arkadaşlık kurmakta ve sürdürmekte güçlük çeker, iştah ve uyku sorunları yaşar (Ercan, 2010). Ayrıca çocuklarda DEHB, dikkatsizlik, hiperaktivite, dürtüsellik veya bu semptomların okumayı öğrenme ve arkadaş edinme gibi temel günlük işlevleri tehlikeye atan bir kombinasyonu ile karakterizedir. (APA,2000). DEHB genellikle çocuklukta teşhis edilir, ancak hastalar genellikle yetişkinliğe kadar semptomatik kalır. (Biederman J ve diğerleri, 2012). DEHB, çocuklarda en sık görülen nörogelişimsel bozukluktur (Feldman, H. M., & Reiff, M. I., 2014). Amerika Birleşik Devletleri’nde 6 ila 17 yaşları arasındaki yaklaşık 5,4 milyon çocuğa -tüm ABD çocuklarının %9,5’i- DEHB teşhisi konmuştur (Pastor P.N. & Reuben CA., 2006). Toplum örneklemlerinde bu bozukluğun yaygınlığı erkeklerde kızlara göre daha yüksektir (Feldman, H. M., & Reiff, M. I., 2014).
Semptomlar ve Belirleyiciler
DSM-V, dikkatsizlik ve hiperaktivite-dürtüsellik olmak üzere iki faktörü tanır. Dikkatsizlik ve hiperaktif-dürtüsellik, 16 yaş altındaki çocuklarda dikkatsizlik ve hiperaktif-dürtüsellik belirtilerinin altı veya daha fazla olması, 17 yaş ve üzerindeki yetişkinlerde beş veya daha fazla olması ve gerekir. DEHB’si olan bireyler genellikle ayrıntıları gözden kaçırır, işte ve okulda dikkatsizce hatalar yaparlar. Genellikle dikkatlerini sürdürmekte zorlanırlar. Kendileriyle doğrudan konuşulduğu zaman dinlemiyor gibi görünürler. Talimatları takip etmekte zorlanırlar. Zihinsel çaba ve dikkat gerektiren görevlerden uzun süre kaçınırlar. Günlük aktivitelerde unutkanlık yaşarlar. Sık sık hareket ederler ve her zaman ayağa kalkarlar. Genellikle sessizce oyun oynayamazlar. Genellikle sırasını beklemekte zorlanırlar. Genellikle başka birinin sözünü keserler. DSM-V’e göre, DEHB tanısı konulabilmesi için bazı koşulların karşılanması gerekir. Bu durumlar bazı dikkatsizlik ve hiperaktif-dürtüsel semptomların 12 yaşından önce ortaya çıkması, Bir semptomun birden fazla ortamda görülmesidir. Semptomlar okulda ve işte işlevselliği etkiler ve bu semptomlar başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz.
DEHB için Risk ve Koruyucu Faktörler
DEHB’in ortaya çıkmasında genetik faktörler, beyin kimyasındaki dengesizlikler ve çevresel faktörler gibi birçok faktör rol oynamaktadır. Doğum öncesi alkol tüketimi gibi risk faktörlerinin çocuğun nörogelişimsel sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu biliyoruz. Bir araştırmaya göre, doğumdan önce alkole maruz kalan çocuklarda hiperaktif, yıkıcı ve dürtüsel özellikler gözlenmekte ve bu belirtilere psikososyal yetersizlikler eşlik etmektedir (Banerjee, T. D., ve diğerleri, 2007). Yapılan bir ikiz çalışmasına göre, ebeveyn alkolizminin çocuklarda DEHB riskini artırdığı sonucuna varılmıştır (Knopik V.S., ve diğerleri, 2005). Bir çalışma, annenin sigara içmesiyle ilişkili DEHB riskinin 140 vakada ve 120 kontrolde 2,7 kat arttığını buldu. Sigara dumanındaki kimyasallar beyin kimyasını ve sinir sistemi işlevini etkileyebilir. Yapılan bir diğer araştırmaya göre kötü muamele gören çocuklar önemli ölçüde daha fazla DEHB insidansı sergilediler. Özellikle travmatik olaylar, çocuğun ruh sağlığını etkileme potansiyeline sahiptir. Ancak, kötü muameleye maruz kalan her çocuğun DEHB geliştirmeyeceğini unutmamak önemlidir. (Gül, H. ve Gürkan, C.K., 2018). Araştırmalar, dijital oyunların bağımlılık yaptığına ve video oyunlarının beyin gelişimini olumsuz etkilediğine işaret etmektedir (Doğan, F. Ö., 2006). Dijital oyunlar, hızlı uyarı, görsel ve işitsel uyaranlar ve anında ödüller sunarak dikkat çeken ve dopamin salınımını artıran özelliklere sahiptir. Nedensellik karmaşık olmakla birlikte, birçok makale video ve dijital oyun bağımlılığının DEHB olan çocuklar için bir risk faktörü olduğu sonucuna varmıştır. Bilgisayar oyunu bağımlılığı, sonuçlarını düşünmeden hareket etmek olarak tanımlanan dürtüsellikten de kaynaklanabilir. (Choi ve diğerleri, 2014). Bağımlılık ve DEHB ile ilgili araştırmalar incelendiğinde beynin ödül ve duyarlılık sistemi arasındaki ilişki DEHB’in biyolojik bir risk faktörü olduğunu göstermektedir. DEHB’li bireylerde bu sistemin bazı yönlerinde bozulmalar olduğu gözlemlenmiştir. Örneğin, dopamin seviyelerindeki değişikliklerin ödül sisteminin işleyişini etkilediği ve dikkat eksikliği gibi belirtilere katkıda bulunduğu gösterilmiştir (Blum ve diğerleri, 2008). Yapılan bir başka çalışma, erkek cinsiyetin ve düşük ebeveyn eğitim düzeylerinin DEHB için önemli risk faktörleri olduğunu göstermektedir. Bu cinsiyet farkı beyin kimyası, hormonal etkiler ve genetik faktörlerle ilişkilidir. Erkeklerdeki hormon düzeylerinin, dopamin ve norepinefrin gibi kimyasalların etkisiyle dikkat ve davranışları yönlendirme yeteneklerini etkilediği gösterilmiştir. Düşük eğitimli ebeveynlerin çocukları sosyoekonomik zorluklarla karşılaşabilir ve çevresel faktörlerden etkilenebilir. Bu faktörler, çocuklarda stres, kaynaklara düşük erişim, düşük sosyal destek ve düşük eğitim fırsatları gibi etkilerle ilişkilendirilebilir. Bu nedenle düşük ebeveyn eğitim düzeyinin çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtilerinin ortaya çıkma olasılığını artırabileceği gözlemlenmiştir (Sauver, J. L ve diğerleri, 2004).
Öz-yeterliği yüksek olan çocukların kendilerine inandıkları ve dolayısıyla stresle daha iyi başa çıktıkları gözlemlenmiştir (Dworsky ve diğerleri, 2016). Dürtü kontrolü, duygusal düzenleme ve dikkati sürdürme yeteneği gibi güçlü öz düzenleme becerileri geliştirmiş çocuklar, DEHB ile ilişkili daha az zorluk yaşayabilir. Farkındalık ve bilişsel-davranışçı stratejiler gibi teknikler, çocukların öz düzenleme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir (Cibrian, F.L. ve diğerleri, 2020). Ayrıca ebeveynler, bakıcılar, öğretmenler ve akranlarla besleyici ve destekleyici ilişkilere sahip olmak, DEHB’in olumsuz etkisini tamponlayabilir. Bu ilişkiler duygusal destek, anlayış ve pratik yardım sağlayarak aidiyet duygusunu geliştirir ve sosyal ve duygusal zorluk riskini azaltır. (Mastoras, S. M., ve diğerleri, 2018). Diğer bir koruyucu faktör ise, aile ortamının çocuk ve ergen DEHB belirtileri üzerinde doğrudan yararlı bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Ayrıca sosyal desteğin ebeveyn ruh sağlığı sorunları risk faktörü ile DEHB belirtileri arasındaki ilişkiyi modüle ettiği için bulgulara göre koruyucu bir faktör olduğu tespit edilmiştir (Wüstner, A., vd., 2019). Zorluklara, aksiliklere ve stres faktörlerine uyum sağlama ve bunlarla baş etme becerisi, DEHB’si olan çocuklar için daha iyi sonuçlarla ilişkilidir. DEHB’si olan kişiler için en etkili koruyucu faktörlerden biri, destekleyici ve anlayışlı bir ev ortamıdır. Empati, sabır ve aktif katılım gösteren aile üyeleri, çocuğun esenliğini geliştirmede kilit bir rol oynar. Siz yapılandırılmış rutinler oluşturabilir, net beklentiler formüle edebilir ve olumlu pekiştirme sağlayabilir. Devam eden duygusal destek ve yapıcı iletişim yoluyla aileler, DEHB’li çocukların güçlü öz saygı ve dayanıklılık geliştirmelerine yardımcı olur. Ek olarak, kendilerini DEHB konusunda eğiten ve profesyonellerle çalışan aileler, çocuklarına uygun müdahaleleri ve yapıyı sağlayarak başarı şanslarını en üst düzeye çıkarabilir (Claussen, A. H. ve diğerleri, 2022).
Uzman Psikolog/Pedagog Mustafa Cem Oğuz
Stajyer Psikolog Ekin Kılıç
REFERENSLAR
American Psychiatric Association: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fourth Edition, Text Revision. Washington, DC, American Psychiatric Association, 2000.
Banerjee, T. D., Middleton, F., & Faraone, S. V. (2007). Environmental risk factors for attention‐deficit hyperactivity disorder. Acta paediatrica, 96(9), 1269-1274.
Barkley, R. A., Guevremont, A. D., Anastopoulos , A. D., Fletcher, K. E. (1992). A Comparison of three family therapy programs for treating family conflicts in adolescents with Attention-Deficit Hyperactivity Disorder. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 60, 450-62.
Biederman J, Petty CR, Woodworth KY, Lomedico A, Hyder LL, Faraone SV. Adult outcome of attention-deficit/hyperactivity disorder: a controlled 16-year follow-up study. J Clin Psychiatry 2012;
Choi, S. W., Kim, H., Kim, G. Y., Jeon, Y., Park, S., Lee, J. Y., … & Kim, D. J. (2014). Similarities and differences among Internet gaming disorder, gambling disorder and alcohol use disorder: A focus on impulsivity and compulsivity. Journal of behavioral addictions, 3(4), 246-253.
Cibrian, F. L., Lakes, K. D., Tavakoulnia, A., Guzman, K., Schuck, S., & Hayes, G. R. (2020, April). Supporting self-regulation of children with ADHD using wearables: tensions and design challenges. In Proceedings of the 2020 CHI conference on human factors in computing systems
Diagnostic and statistical manual of mental disorders, fourth edition (DSM-IV). Washington, DC: American Psychiatric Association, 2000.
Doğan, F. Ö. (2006, October). Video games and children: violence in video games. In New/Yeni Symposium Journal (Vol. 44, No. 4, pp. 161-164).
Ercan, E.S. (2010). Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu. İstanbul: Dönence Basım ve Yayın hizmetleri.
Feldman, H. M., & Reiff, M. I. (2014). Attention deficit–hyperactivity disorder in children and adolescents. New England Journal of Medicine, 370(9), 838-846.
Knopik VS, Sparrow EP, Madden PA, Bucholz KK, Hudziak JJ, Reich W, et al. (2005) Contributions of parental alcoholism, prenatal substance exposure, and genetic transmission to child ADHD risk: a female twin study.
Mastoras, S. M., Saklofske, D. H., Schwean, V. L., & Climie, E. A. (2018). Social support in children with ADHD: An exploration of resilience. Journal of attention disorders, 22(8), 712-723.
Pastor PN, Reuben CA. Diagnosed attention deficit hyperactivity disorder and learning disability: United States, 2004- 2006. Vital Health Stat 10 2008
Sauver, J. L. S., Barbaresi, W. J., Katusic, S. K., Colligan, R. C., Weaver, A. L., & Jacobsen, S. J. (2004, September). Early life risk factors for attention-deficit/hyperactivity disorder: a population-based cohort study.
Wüstner, A., Otto, C., Schlack, R., Hölling, H., Klasen, F., & Ravens-Sieberer, U. (2019). Risk and protective factors for the development of ADHD symptoms in children and adolescents: Results of the longitudinal BELLA study.