Sorunuz mu var?
+90 552 893 93 08
info@mustafacemoguz.com
Endişe
Mustafa Cem Oguz > Endişe

Endise Nedir?

Kaygı bozukluğunun temel özelliği, kişinin gündelik hayatta karşılaştığı olaylarla ilgili olarak, engelleyemediği aşırı bir endişe ve kuruntulu beklenti (evham) içinde olmasıdır.

Ekonomik durum, muhtemel iş yükümlülükleri, sağlık sorunları, çocukların yaşayabileceği olaylar, ev işleri, onarımlar, randevulara yetişememe gibi günlük konularla ilgili olarak aşırı/ölçüsüz endişe ve kuruntular sıklıkla görülmektedir.

Kaygı bozukluğu, sosyal ya da mesleki işlevlerde önemli bozulmaya ya da hastada belirgin strese neden olan, çeşitli somatik belirtilerin (psikolojik kökenli ağrılar) eşlik ettiği yaygın endişe hali olarak tanımlanmıştır.

Kaygı bozukluğu sıklıkla görülen bir durumdur ve bir yıllık yaygınlığı için akla uygun tahminler %3 ile %8 arasında değişmektedir. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla yüzde elli daha fazladır.

Kaygı bozukluğu olan kişilerinin sadece üçte biri psikolojik tedavi için başvurmaktadırlar. Birçok hasta genellikle pratisyenlere, dahiliye doktorlarına, kardiyologlara, göğüs hastalıkları hekimlerine veya gastroenterologlara başvurarak, bozukluğun somatik, fiziksel belirtileri için tedavi aramaktadırlar.

Birçok mental bozukluk gibi, kaygı bozukluğu’nun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak, biyolojik araştırmalar beynin kaygı ile ilişkili bölgelerinde (kortikal yapılar, limbik sistem, bazal gangliyonlar ve serebellum) nöral iletinin bozulmuş olabileceğini düşündürmektedir.

Kaygı, insanın düşünceleriyle yarattığı bir his olduğundan dolayı, “yanlış yorumlamalar” “olumsuz düşünceler” “aşırı genelleme yapmak” “negatif bir bakış açısına sahip olmak” gibi etmenler de kaygı bozukluğuna yol açan başlıca nedenlerdir.

Kaygı Bozukluğunda özellikle önemli olan ruhsal süreç, kişinin “çevre üzerinde denetiminin olmadığı” inancıdır. Denetlenemez olaylardan kaynaklanabilecek tehlikeler (kazalar, hastalıklar, felaketler v.s.) zihni sürekli meşgul etmektedir. Kişi sürekli olarak potansiyel tehlike yaratan uyaranları izlemekte, tehlike oluşturmayan (hoş) uyaranları ise dikkate almamaktadır. Bu durum, hastalarda otomatik ve farkında olunmadan işleyen bir zihinsel düzenektir.

Kaygı Bozukluğu yaşayan kişiler endişelerinin aşırı ve yersiz olduğunu her zaman kabul etmeyebilirler. Kişi yoğun endişesini durduramadığı için dikkatini olağan işlere odaklamada güçlük çeker, dalgınlaşır.

Hastalar huzursuz, çabuk heyecanlanan ve sabırsız kimselerdir. Yüz ve beden gergin, eller genellikle titremektedir. Kas gerginliğine bağlı seyirmeler, titreme, ağrı ve sızılar olabilir. Baş, sırt, omuz ağrıları ve sertliği sıktır. Kas gerilimi özellikle alın kaslarında çok yoğundur. Çoğu hasta uyku sorunları, kabus ve karabasanlar yaşar.

Kolay yorulma, ağız kuruluğu, aşırı geğirme, soluk alma ve yutma güçlüğü, çarpıntı, sık idrara çıkma, erken boşalma- ereksiyon güçlüğü, kulak çınlaması, baş dönmesi, uyuşmalar gibi yakınmalar ayırıcı tanı problemleri doğurmaktadır.

Kaygı belirtilerinin kişiler tarafından bedensel hastalık kaygılarına yol açması kaygıyı daha da ağırlaştırmaktadır. Bu durumda hipokondriyazis (hastalık hastalığı) ile ayırt etmek güçlük arz edebilir.Yaşın ilerlemesi ile genellikle kaygı bozukluklarının görülme sıklığı ve belirtilerin şiddeti azalmaktadır. Yine de yaşlılık döneminde karşılaşılan kaygı hastalıklarının % 60-70ini Yaygın Kaygı Bozukluğu oluşturmaktadır.

Terapi Sureci

Kaygı bozukluğu olan kişilerinin en etkili tedavisi psikoterapötik ve destekleyici yaklaşımların kombinasyonudur.

Özellikle davranışçı-bilişsel psikoterapiler ile kaygı bozukluğunda başarılı sonuçlar alınmaktadır. Düşünce biçimlerini ve bunların rahatsızlık verici işlevini hastalara göstermek hedeflenir. Kötü işlevli düşünceleri yeniden yapılandırma, gerçek yaşam şartlarında üzerine gitme denemeleri, derecelendirilmiş ev ödevleri yanında solunum eğitimi, kas gevşetme teknikleri kullanılır. Yagın Anksiyete Bozukluğu yaşadığından şüphelenen kişilerinin mutlaka bir uzmana başvurmaları ve profosyonel destek almaları gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki herhangi bir kaygı bozukluğunu yaşamamak için alınabilecek bir takım öneriler vardır. Bu nedenle kaygılarınızla başa çıkmadığınızı düşüyorsanız mutlaka yardım ve destek alınız.

Tell your story

OTHER SERVICES

Aile ve çift terapisi; değişim ve gelişimi sağlamak adına, aileler ve çiftler arasındaki yakın ilişkinin çalışıldığı, psikoterapinin bir dalıdır.
Depresyon, bireylerin kendini psikolojik olarak iyi hissetmediği, çok uzun süreler devam edebilen ve günlük hayatı etkileyen psikolojik bir rahatsızlıktır.
Oyun terapisi, oyuncakların kullanıldığı ya da değişik tarzda oyunların oynanarak çocukların hissel olarak kendilerini ifade edebilmesini sağlayan terapi çeşididir.
Bireysel terapi danışanın psikoterapistiyle birebir olarak çalışmasıdır. Amaç kişinin, kendisini somatik tepkiler, davranışlar, inanışlar, ilişki problemleri veya duygular olarak gösteren iç sancılarını hafifletmeye yöneliktir.
Grup Terapisi; bir lider psikoterapist yönetiminde, bir grup katılımcının, bir arada psikoterapi aldığı formattır.
Cinsel terapi, cinsel sorunlar konusunda eğitim almış deneyimli psikiyatristler ve psikologlar tarafından cinsel sorunları olan birey ya da çiftlere uygulanan bir tür kognitif davranış tedavisidir.